7 Ekim 2013 Pazartesi

İSTANBUL SÜRYANİLERİ

                                  SÜRYANİLER
Süryaniler, kökenleri 5000 yıl öncesine giden bir toplumdur. 
Mezopotamya'da yeşeren ve uygarlığın gelişiminde önemli 
rol üstlenen eski Mezopotamya halklarının yani köklü bir 
kültürün mirasçılarıdır. Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra, 
coğrafyayı istila edenlerin baskı ve egemenlikleri yüzünden 
başlangıçtaki etkinliklerini kaybetmişlerdir. Günümüzde ise 
dünyanın değişik bölgelerinde dağınık bir şekilde yaşamaktadırlar. 
SÜRYANİLER VE HIRİSTİYANLIK  
Süryaniler tarihleri boyunca, özellikle de Hıristiyanlığı kabul ettikten 
sonra inançlarının çok etkisi altında kalmışlardır. Hıristiyanlığı erken 
kabul eden toplumlardan olan Süryaniler için çok ünlü bir mendil 
hikayesi vardır: Hz. İsa zamanında bir Süryani kenti olan Edessa'nın 
(Süryanice'de Orhoy, bugünkü Urfa) kralı olan Abgar Ukomo (Kara 
Abgar) hastalanır ve hastalığından kurtarması için mucizelerini 
duyduğu İsa'yı kentine davet eder. Hz. İsa, Edessa'ya gelemez 
ancak yüzüne sürdüğü ve kendi suretinin çıktığı bir mendili Abgar'a 
yollar. Kral Abgar mendili alınca hastalığından kurtulur. Bu olaydan 
çok etkilenen kral, Hıristiyanlık inancını kabul eder. 
İsa Mesih'in Doğuş Bayramı'dır. "Noel" olarak da bilinir. 
Süryaniler 25 Aralık'ta bayramı kutlarken, "Brih mevlode Dmoran" 
(Rabbimizin doğuşu kutlu olsun) derler. Mesih'in doğumunda
 çobanların yaktığı ateşi simgelemek amacıyla, kilisenin ortasına 
tepsi içinde çıralar konur. Cemaat, elindeki mumlar ile 
bu çıraları tutuşturur, ateşin etrafında döner, ilahiler söyler. 

Hz. İsa Doğduğu gece dağ çobanların yaktığı ateşi canlandırmak
için Süryaniler Noel Ayininde sembolik olarak ateş yakar,
 ateşin  çevresinde dolaşarak ilahiler okur, dua ederler..

Hıristiyan inancına göre, Hz. İsa, Çarmıha gerilmesinden önceki akşam;
 “Bu, benim vücudumdur.” diyerek öğrencilerine ekmek dağıtır. Sonra 
bir kâse şarap dolaştırarak; “Bu, benim kanımdır.” der. Böylece ekmekle 
şarabı kendi vücudunu ve kanını göstermek için kullanır ve izleyicilerinin de 
kendisini anmak üzerine bu töreni sürekli tekrarlamalarını emreder.
1960 yılına kadar ağırlıklı olarak Güneydoğu bölgesinde yaşayan 
Süryaniler ekonomik şartların bozulması, yöre halkının baskıları ve 
yaşadıkları asimilasyon sonucu yaşadıkları yerlerden göç etmeye 
başladılar. Gidilen yerler önceleri İstanbul ve Avrupa oldu. 
Süryaniler, yaşadıkları yerlerden göç etmekle birlikte arkalarında bir 
çok tarihi eser ve yapı ile gelenek, görenek ve kültürleri ile çok derin 
izler bırakmışlardır. Bu kadar derin ve etkili izler bırakan bir kültüre 
sahip olmalarına rağmen günümüzde Süryaniler sessiz bir yaşam 
sürdürmektedirler. Gelişen dünya şartlarına toplum olarak 
uyum sağlamakta zorluk çekmektedirler. 
Patriklik Merkezi'nin adı her ne kadar "Antakya Süryani Patrikliği" 
olsa da Patriklik merkezi bugün Şam'da bulunmaktadır. 
20. yüzyılın başında ise Patriklik Merkezi Mardin şehriydi.
Süryani Kadim Kilisesi'inde Patriğe bağlı 20 Metropolit bulunmaktadır. 
Bunların 4 tanesi Türkiye'de bulunur.Şimdiki patrikleri 
Mor Iğnatius I. Zekka Ayvaz'dır. Şu anda kendileri Şam'da bulunmaktadır. 
Şu anki İstanbul metropoliti ise Mor Filuksinos Yusuf Çetin'dir. 
Bulunduğu yer ise Tarlabaşı'ndaki Meryemana Kilisesidir.
İsa'nın Dirilişinin kutlandığı gün olan Paskalya'dan önceki son Perşembe günü
 kiliselerde toplanıp gece boyunca dua ederler. Kilisede bulunanlar arasında dinsel 
rütbe açısından en yüksek mertebeye sahip olan ruhani, kendinden rütbece düşük olan 
12 ruhaninin ayaklarını kilisede toplanan insanların önünde tek tek yıkar. 
İsa, çarmıha gerilmeden önce bu şekilde 12 öğrencisinin ayaklarını yıkamıştır.
 Süryanilerde kilisede yapılan bu ayak yıkama olayına Nahira Törenleri adı verilir  
İsa Mesih'in öğrencileriyle birlikte yediği "Son Akşam Yemeği" 
gününü Süryaniler özel olarak anar. İsa Mesih, bu son günde, 
kendisini ele veren öğrencisi de dahil olmak üzere tüm 
öğrencilerinin ayaklarını yıkamıştır. Süryani Kilisesi'nin ruhanileri 
de bu günde, İsa Mesih'in gösterdiği sonsuz sevgi, hoşgörü ve 
alçakgönüllüğün bir simgesi olarak, seçilen kişilerin ayağını yıkarlar. 
Günümüzde Türkiye'de yaşayan 15.000 Süryani vardır. Büyük 
çoğunluğu İstanbul'da yaşayan Süryanilerin Güneydoğuda sayıları 
oldukça azalmıştır. Dinsel açıdan Türkiye'de iki Metropolitlik 
tarafından temsil edilirler. İstanbul'da yaşayan Süryanilerin metropol 
lideri Yusuf Çetin, Güneydoğu metropoliti ise Samuel Aktaş'tır. 
Defin Töreni
Süryaniler, İsa Mesih'in Haç'a gerildiği Cuma gününü törenlerle anar. 
Çiçeklerle süslenen bir tabut, kilisenin içinde dolaştırıldıktan sonra,
 iki kişinin elleri üzerinde dış kapının önünde tutulur ve cemaat
 tabutun altından geçerek kiliseden çıkar. 

İsa Mesih'in Diriliş Bayramı (Büyük Kıyam, Paskalya) kutlamalarısırasında Süryaniler, 
birbirleriyle bayramlaşırken "Kom Moran men kabro" (Rab Mezar'dan dirildi) ve 
karşılığında, "Şariroyith Kom" (Gerçekten dirildi) derler. Süryaniler de diğer 
Hıristiyanlar gibi bu bayramda birbirlerine yumurta ya da yumurta formu taşıyan 
hediyeler sunarlar. Yumurtanın beyaz rengi, Mesih'in tanrısallığına işaret eder,
kırmızı rengi ise özverisinin ifadesidir. Büyük Kıyam'ın ertesi günü mezarlıkların 
ziyaret edilmesi adettir. Bu günlerde ayrıca, ölülerin ruhu için ayin yapılır. 
Süryanilerin ilahileri Güneydoğu Anadolu'nun yanık ezgilerini çağrıştıran sıcaklıkta, 
ayrıca Türkçe ilahiler de okunuyor Süryanilerin ayinlerinde. Ayin boyunca dualarının 
Dünya'yı aydınlatması dileğiyle yaktıkları mumlarla dua eden Süryaniler, ellerindeki 
mumların alevini birbirleriyle paylaşarak çoğaltıyorlar. Kilise çıkışında renkli yumurtalar
 ve paskalya çöreklerinin dağıtılmasıyla İsa'nın dirilişi coşkuyla kutlanıyor.
 Hıristiyanlığı ilk kabul eden topluluk olduklarından dolayı, ilk günkü kilise 
ve inanç şeklini kuralları ile birlikte günümüze kadar yaşatmışlardır. 
Bu nedenle Süryani Kadim kilisesi bir çok araştırmacının ilgisini çekmektedir. 
Türkiye'de yaşayan Süryanilerin büyük çoğunluğu da bu kiliseye mensuptur. 
Türkiye'de ayrıca sayıca daha az olan Süryani Katolik ve Süryani 
protestan cemaatleri de vardır. 


1 yorum :

İlk İnsan dedi ki...

Güzel bir derleme.